Ankara
Hava Durumu

#Lütfullah Önder

ortamhaber.com - Lütfullah Önder haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Lütfullah Önder haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

BTP 9. Olağan Büyük Kongresini 7 Aralık Pazar Günü Yapacak Haber

BTP 9. Olağan Büyük Kongresini 7 Aralık Pazar Günü Yapacak

BTP 9. Olağan Büyük Kongresini 7 Aralık Pazar Günü Yapacak Bağımsız Türkiye Partisi (BTP), 9. Olağan Büyük Kongresini yapmaya hazırlanıyor. Kongre, 7 Aralık 2025 Pazar günü Ankara Keçiören'deki Taha Akgül Spor Salonu'nda gerçekleştirilecek. 1340 delegenin oy kullanacağı kongre, saat 11.00'de başlayacak. BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, kongrede tek aday olarak yer alacak. Hüseyin Baş, konuşmasında gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulunacak. Kongre öncesi açıklama yapan BTP Sözcüsü Lütfullah Önder, "Bu kongrede 'İstikbal biziz, biz geleceğiz' sloganını kullanacaklarını ifade ederek herkesi kongreye davet etti. BTP Sözcüsü Önder’in açıklaması şöyle: "7 Aralık Pazar günü Ankara Taha Akgül Spor Salonu'nda 9. Olağan Büyük Kongremizi yapacağız. 81 ilden 1340 delege, on binlerce insanımızın katılımıyla bu kongreyi gerçekleştiriyoruz. Milletimizin en büyük derdi ekonomi. Bunun farkındayız. Özellikle ekonomide partilerin liberal politikaları daha iyi uygulama iddiasıyla birbirleriyle yarıştığı dönemde, ekonomiye bambaşka bir pencereden bakan kurucu liderimiz Prof. Dr. Haydar Baş'a ait Milli Ekonomi Modeli’ni programına alan bir siyasi parti olarak 'Ekonomiyi biz çözeriz' diyerek milletimizi kongremize davet ediyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 'Ey yükselen nesil! İstikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk. Onu yaşatacak ve yükseltecek olan sizsiniz.' sözünün muhatabı olduğumuzu ifade ediyoruz. Bu kongrede 'İstikbal biziz, biz geleceğiz!' sloganıyla insanımızı kongreye davet ediyoruz. Tüm halkımızı 7 Aralık Pazar günü Ankara Taha Akgül Spor Salonu'nda buluşmaya davet ediyoruz."

"En büyük milli kahramanımız Atatürk'tür" Haber

"En büyük milli kahramanımız Atatürk'tür"

"En büyük milli kahramanımız Atatürk'tür" Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Sözcüsü Lütfullah Önder düzenlediği basın toplantısında Türkiye'deki siyaset ortamını değerlendirdi. BTP Sözcüsü Lütfullah Önder şunları söyledi; "Ülkemizde özellikle Meclis'te grubu olan siyasi partilere baktığımız zaman artık bir duruş tarifleyemediğimizi maalesef görmekteyiz. Hâlbuki siyasi partilerin temel bir renkleri olur, bir duruşları olur, bir politikaları olur ve o temel çizgileri değişmez. Örneğin “Milliyetçi Hareket Partisi ya da AK Parti terörle ilgili nerede duruyor?” diye sorduğunuz zaman dün farklı yerde duruyordu, daha önceki gün daha farklı yerde duruyordu, bugün çok daha farklı bir yerde durduklarını görüyoruz. Örneğin Cumhuriyet Halk Partisi'nin ekonomiyle ilgili, devletçilikle ilgili, milliyetçilikle ilgili — ki bu altı okun temel altı oktan birer başlıktır — bu başlıklarda nerede duruyor, nasıl tarifliyor diye sorduğunuz zaman dün farklı tanımladıklarını, bugün farklı tanımladıklarını görüyoruz. Hâlbuki siyasi partilerin belli ilkeleri olmalı, belli renkleri olmalı ve bu değişmemeli. İnsanlar o renkleri benimsediği için o partilere gitmeli. Şimdi bırakın o temel çizgiyi, oy verirken yapılan propagandanın bugün aksinin yürütüldüğünü, yapıldığını maalesef görmekteyiz. Biz Bağımsız Türkiye Partisi olarak kurulduğumuz günden bugüne çizgisi değişmeyen, rengi değişmeyen ve bu anlamda da bir davası olan bir siyasi partiyiz. Çünkü dava dediğiniz şey budur. Aksi hâlde dün farklı, bugün farklıysanız sizin bir davanız yoktur anlamına gelir. "FETÖ'nün CIA ve Vatikan bağlantısını anlattık" 2000’li yıllarda FETÖ Türkiye’de çok aktifti. Toplumun belki muhafazakâr kesimin büyük bölümü FETÖ’ye sempati besliyordu. O dönemde biz Fethullah Gülen organizasyonunun CIA bağlantısını, Vatikan bağlantısını anlattık. Bu anlatım bize oy kaybettirdi; zaten kaybettireceğini de biliyorduk. Ama oy kaybettirme pahasına vatana, millete, devlete yararlı olacağına inandığımız için milleti ve devleti ayıktırmamız gerektiğini düşündüğümüzden oy kaybetsek de doğruyu anlatmaktan geri durmadık. "En büyük milli Kahramanımız Atatürk'ü anlattık" Yine 2010’lu yıllarda “Milli Kahramanlar” programlarını icra ettik. Bizim en büyük milli kahramanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü bu programlarda Anadolu’yu il il, ilçe ilçe dolaşarak anlattık. Hem de milletin bilmediği bir yönüyle anlattık. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, dindar Atatürk’ü anlattık; dine hizmet eden bir Atatürk’ü anlattık. Diyanet İşleri Başkanlığını kuran, Kur’an’ı Türkçe'ye tercüme ettiren, tefsir ettiren, Kütüb-i Sitte’yi Türkçe'ye tercüme ettiren Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anlattık. Kendini Atatürkçü olarak tanımlayanların bile kafalarında farklı bir ezber vardı. Bu anlatıklarımız başta onların da kafasına yatmadı. Kendini muhafazakâr olarak tanımlayanlar da Atatürk’ü din konusunda farklı bir yere koyuyorlardı. Bizim anlattıklarımız onların da kafasına yatmamıştı. Kurucu liderimiz Prof. Dr. Haydar Baş bunun kitabını yazdı, anlattı. Bugün topluma baktığımız zaman örneğin 10 Kasım’da Anıtkabir’deydik. Anıtkabir’i ziyaret eden insan sayısının her geçen sene arttığını görüyoruz. 10 Kasım’da Anıtkabir’e gittiğimizde mozolenin önüne gelindiğinde birçok insanın ellerini açarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e dualar ettiğini görüyorsunuz. Prof. Dr. Haydar Baş, “Anıtkabir’e gittiğinizde abdestli olacaksınız ve ellerinizi açarak en güzel duaları ona hediye edeceksiniz.” diye öğütlemişti. Bu öğüde uyan ve orada dualar eden on binlerce, yüz binlerce insanımızı görüyorsunuz. Siyasi partilerin aslında millete doğruları anlatmak, milleti doğru bir noktaya çekmek, siville askeri, devletle milleti kaynaştırmak, birleştirmek gibi bir sorumluluğu üstlenmesi gerekirken maalesef farklı yerde durduğunu, bu konuda hiçbir duruş ortaya koymadığını görüyoruz. "7 Aralık'ta 9. Olağan Bütük Kongremizi yapacağız" Bağımsız Türkiye Partisi olarak 7 Aralık 2025 tarihinde 9. Olağan Kongremizi yapıyoruz. 9. Olağan Kongreyi yapan bir parti olmakla da övünüyoruz. Türkiye’de siyasi partilerin maalesef ömürleri çok uzun sürmüyor. Çözümün adresi olduğumuzu göstermek, çare olduğumuzu göstermek üzere on binlerce insanımızla Ankara’da buluşacağız. 7 Aralık’ta tüm halkımızı Ankara’ya davet ediyoruz. Türkiye’nin çaresi var, Türkiye’nin çözümü var. Bu kokuşmuş, bu rengi kalmamış, bu duruşu kalmamış siyasete format atmak için insanımızı Bağımsız Türkiye Partisinde buluşmaya, beraber yol yürümeye davet ediyoruz. "

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Sözcüsü Lütfullah Önder Haber

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Sözcüsü Lütfullah Önder

BTP'den açılım için 'Vardır bir bildikleri' diyenlere FETÖ hatırlatması "Bugün yaşananlara anlam veremeyip 'Vardır bir bildikleri' diyenlere şunu hatırlatıyorum; gelecekte yine büyük bedeller, büyük faturalar ödeyerek ne bildiklerini öğrenmek durumunda kalmayalım" Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Sözcüsü Lütfullah Önder basın toplantısı düzenleyerek gündemi değerlendirdi. Lütfullah Önder şunları söyledi; "Milletimizin gündeminde açlık var, yoksulluk var, sağlıklı beslenememek var, barınma ihtiyacı var, ekonomik problemler var ama Türkiye'nin gündeminde maalesef çok uzun bir süredir ekonomi yer alamıyor. Siyasilerimizin 50 bin insanın katili teröristbaşı Abdullah Öcalan'ı çıkarmak gibi bir çok daha önemli dertleri var. Siyasilerin Öcalan'ın yol göstericiliğinde Türkiye'nin problemlerini - problem dedikleri şey milleti etnik kimlik üzerinden tanımlama - çözmek gibi bir gündemleri var. Geçmişte Selahattin Demirtaş'ın tahliyesini ima edenleri bile teröristlikle, teröristlere destek vermekle suçlayanların şu an Türkiye'de Selahattin Demirtaş'ın tahliyesi ile ilgili bir gündem oluşturma gibi bir dertleri var. "Bugün yaşananlara anlam veremeyip 'Vardır bir bildikleri' diyenlere..." Siyasilerimiz çok ciddi bir dönüş ve dönüşüm içerisinde maalesef. Bu dönüşüme tabanın ayak uydurması, hazmetmesi çok zor ama buna rağmen, 'Ne olursa olsun ben kendi siyasi partimden dönmem' diyenlere bu konuları sorduğunuz zaman, 'Büyüklerimizin var bir bildiği, devleti yönetenlerin, siyasetçilerin var bir bildiği, bizim aklımız ermez' cevabını duyuyorsunuz. Bu cevapları duyunca ben geçmişe şöyle bir yolculuk yapıyorum. Fethullah Gülen organizasyonunun Türkiye'de milli ve dini değerlerimizin aleyhine faaliyetler yürüttüğü 2000'li yıllarda örneğin Müslüman bir kadını Hristiyan bir erkekle evlendirip müftü, hahan papaz huzurunda nikah kıydırılıp Zaman Gazetesinin manşetinden de 'Bu bir devrim' diye verildiğinde o dönem de FETÖcüler, 'Bizim aklımız ermez. Hocaefendinin var bir bildiği' derlerdi. Aradan yıllar geçti, 15 Temmuz yaşandı ve o sözde hocaefendinin ne bildiğini gördük ama bedeli çok ağır oldu. Büyük bedeller ödedik, insanımız canını kaybetti, kendi yetiştirdiğimiz insanların bizim üzerimize bomba attığını gördük. Onların büyük bir fatura ödeyerek ne bildiğini gördük! Bugün yaşananlara anlam veremeyip 'Vardır bir bildikleri' diyenlere de şunu hatırlatıyorum; gelecekte yine büyük bedeller, büyük faturalar ödeyerek ne bildiklerini öğrenmek durumunda kalmayalım. O nedenle yanlış gördüğümüzün karşısında 'yanlış' diyelim. En azından yanlış yanında yanlışa destek vermek durumunda değiliz. "Bunlara fırsat verirseniz değil Selahattin Demirtaş'ı, Apo'yu bile hapisten çıkarırlar diyorlardı" Selahattin Demirtaş üzerinden yürüyen tartışmaya da bir bakış açısı getirmek istiyorum. Selahattin Demirtaş'ın tahliyesini ilk kez Sayın Devlet Bahçeli, 'Hayırlara vesile olmasını dileyerek' gündeme getirdi. Bunun ardından da gerek Adalet Bakanlığı'ndan ve gerek kendi avukatlarından adımlar, açıklamalar gelmeye başladı. Selahattin Demirtaş'ın tahliyesini ima edenlere bile ciddi tepki gösteriyorlardı. Hem Sayın Cumhurbaşkanı, hem Sayın Devlet Bahçeli çok değil 2023'teki seçimlerde neredeyse propagandanın büyük bölümünü bu tartışma üzerinden yürütmüşlerdi, 'Bunlara fırsat verirseniz değil Selahattin Demirtaş'ı, Apo'yu bile hapisten çıkarırlar' diyorlardı. Milletten bu sözler sayesinde aldıkları oylarla seçildikten sonra 'olmasın' dedikleri şeyleri bizzat kendileri maalesef yapıyorlar. "Hiç kimse hukuk penceresinden konuşmuyor" İşin üzücü taraflarından bir tanesi de şu; Selahattin Demirtaş'ın hapiste kalmasını savunanlar ya da Selahattin Demirtaş'ın tahliye edilmesini isteyenlere baktığınız zaman hiç kimsenin hukuk penceresinden konuşmadığını görüyoruz. Siyasi duruşuna göre kimisi 'hapiste kalmalı' diyor, kimisi 'çıkmalı' diyor ama hukuk çerçevesinde konuşulmuyor. İki taraf da hukuk çerçevesinde talebini gerekçelendiremiyor. Bu da Türkiye'de hukuk devletinin ne hale geldiğini, hangi noktaya geldiğini, yargı bağımsızlığının artık sadece bir söz olarak kaldığını gösteren üzücü bir fotoğraf." ,

-BTP'den Bahçeli'ye 'Kurucu önder' tepkisi, İYİ Parti'ye teşekkür... Haber

-BTP'den Bahçeli'ye 'Kurucu önder' tepkisi, İYİ Parti'ye teşekkür...

-BTP'den Bahçeli'ye 'Kurucu önder' tepkisi, İYİ Parti'ye teşekkür... -Eskiden 'Kurucu önder' denince akla Atatürk gelirdi. -İslam dünyası İsrail karşısında en azından İspanya kadar dik durmalı. Bağımsız Türkiye Partisi Sözcüsü Lütfulah Önder gündeme ilişkin değerlendirmeler yaptı. Önder Gazze'de 2 yıldan fazla süren İsrail terörünün en büyük destekçisi olan ABD Başkanı Trump'ın barışı getiren adam olarak lanse edilmesine itiraz etti. Önder, "Bu katliamları yapanlar, silah sağlayanlar, siyasi destek verenler, her anlamda 'yürüyün arkanızdayız' diyenler bir barış sözü ile birlikte sahneye çıkıyorlar ve dünya kamuoyu nezdinde köşeye sıkışmış olan İsrail'e adeta kapı aralıyorlar. Bugüne kadar Mısır'da yapılan Gazze anlaşmasının İsrail'e yapılan uluslararası baskıların bir sonucu olduğunu ifade eden Önder, "Hedef İsrail'e yeni bir alan açmak ve soykırımı meşrulaştırmak." dedi. "İslam dünyası en azından İspanya kadar dik durmalı" Önder, "İsrail yaptıklarının hesabını vermediği takdirde bugünden sonra da aynı şeyleri rahatlıkla yapacaktır. Bu anlaşma Bugüne kadar yaptıklarının hesabının sorulmayacağının belgesi oluşturulmuş oluyor. En azından İspanya Başbakanı kadar dik durmalı başta Türkiye olmak üzere İslam ülkeleri. İspanya Başbakanı, 'Bu anlaşma imzalanmış olabilir ama bu bugüne kadar İsrail'in yaptıklarını temize çıkarmaz. İnsanlık suçu işlemiştir. Bunun hesabı İsrail'e sorulmalı. Buna ilişkin yaptırımlar uygulanmalı' diyor" ifadelerini kullandı. Bahçeli'ye 'Kurucu önder' tepkisi Türkiye'de devam eden açılım sürecine de değinen BTP sözcüsü Lütfullah Önder, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin terörist başı Öcalan için 'Kurucu önder' ifadesi kullanmasını eleştirdi. Önder, "Sayın Devlet Bahçeli Apo için bu kavramı kullanmadan önce Türkiye'de 'Kurucu önder' dendiği zaman bu topraklarda yaşayan herkesin aklına Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk gelirdi. Ve yine 'Kurucu önderin çizdiği çizgide, gösterdiği yolda yürünsün' dendiğinde Atatürk'ün çizdiği çizgide, gösterdiği yolda yürümek herkesin aklına gelirdi. Ama ne hazin durumdur ki, ne hazin bir tablodur ki Sayın Bahçeli'nin 'Kurucu önder' dediği kişi 'O'nun çizdiği istikamette yürünmeli' dediği kişi 50 bin insanın katili, bebek katili, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan" dedi. "İYİ Parti grubunu tebrik ediyoruz" Bu süreçte milletin aklı selimle hareket etmesi gerektiğini ifade eden Lütfulah Önder, İYİ Parti'nin bu süreçteki duruşunu tebrik etti. Önder, "CHP ile AK Parti arasında kavgalar olacak ama temelde yürünen yolda ne Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir itirazı var ne de komisyonda üyeleri bulunan diğer siyasi partilerin bir itirazı var. Bu anlamda net duruş koyan bir tek mecliste İyi Parti, İYİ Parti grubunu tebrik ediyoruz" dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.