Ankara
Hava Durumu

#Çeteler

ortamhaber.com - Çeteler haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Çeteler haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

BTP'den Hatay'da 'Geleceğimizi Savunmak' programı Haber

BTP'den Hatay'da 'Geleceğimizi Savunmak' programı

BTP'den Hatay'da 'Geleceğimizi Savunmak' programı Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) tarafından Hatay'da Geleceğimizi Savunmak programı düzenlendi. Programda Türk gençliğini hedef alan uyuşturucu, sanal bahis, çeteler gibi tehlikelere karşı uyarılar yapıldı. (ORTAMHABER) - BTP Genel Başkan Yardımcısı Ender Karabulut parti olarak 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' mantığı ile hareket ettiklerini belirtirek, 'Siyasetin görevi de devleti doğal olarak insanı yaşatmaktır' dedi. Herhangi bi oy kaygısı olmadan tüm Türkiye'de Geleceğimizi Savunmak programları yaptıklarını belirten Karabulut 'Gençliği korumak geleceği savunmaktır" ifadelerini kullandı. Programda konuşan İlahiyatçı Hasan Aydın ise "Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Seferberlik ilan edeceğiz. Bunlara sahip çıkacağız. Korkmayacağız, yılmayacağız ve mücadeleye devam edeceğiz. Biz önce kendimizi düzelteceğiz, önce iyi insan olacağız ve ondan sonra bunu çocuklarımızdan isteyeceğiz" dedi. Uzman Psikolog Kübra Kaya Ceylan "Bağımlılık bir beyin hastalığıdır" ifadelerini kullandı. Ceylan, "İster bir maddeyle olsun, ister bir davranışla olsun bağımlılık beynin kimyasını yeniden şekillendiren kronik bir beyin hastalığı olarak ortaya çıkmaktadır" dedi. Hatay Yeşilay Temsilcisi Formatör Elif Özdemir de BTP'nin Geleceğimizi Savunmak programında sunum yaptı. Özdemir, " Önleyici ve koruyucu çalışmalar tedavi etmekten daha kolay ve daha ucuz. O yüzden önleyici ve koruyucu çalışmalar yapmaya gerçekten hepinizi davet ediyorum. Gönüllü olmaya hepinizi davet ediyorum" dedi. Programın kapanış konuşmasını ise BTP Genel Başkan Yardımcısı Bilal Karamus yaptı. Kötü alışkanlığın yayılması için 4 temel unsurun gerekli olduğunu ifade eden Karamus, "Kötüyü muhafaza eden üst bir irade olmadıktan sonra kötülük yayılmaz. Uyuşturucu mübtelası bu kadar insanın olduğu bir yerde, uyuşturucuya erişimin 5 dakika aldığı bir zaman dilimi içerisinde, uyuşturucu yaşının 9 yaşına indiği bir dönemde bu işin hiyerarşisi olmadan bu iş olmaz. İkinci olarak anonim olması yani yapanın kim olduğu belli olmayacak. Üçüncüsü de bu suçu bu suçu koruyan, bu suçu himaye eden bir muhitin olması lazım. Dördüncüsü nedir arkadaşlar? Kişinin kendi şahsi karakterini ortaya koyabilecek bir iradeyi o gence sağlamak" dedi. BTP Genel Başkan Yardımcısı Karamus konuşmasında, "Beşeri sermayemiz bizim insanımızdır, gençliğimizdir. Gençliği olmayan bir ülkenin diğer sermayeleri ne kadar fazla olursa olsun bunları yönetecek insan olmadıktan sonra bu hiçbir işe yaramaz. Onun için bizim geleceği savunmak adına yaptığımız programlar çok önemli" ifadelerini de kullandı.

- “Türk gençliğini çürütmeye, Türk milletini yok etmeye çalışıyorlar” Haber

- “Türk gençliğini çürütmeye, Türk milletini yok etmeye çalışıyorlar”

- “Türk gençliğini çürütmeye, Türk milletini yok etmeye çalışıyorlar” - “Belli imani sözcüklerin karşılığında ahlaksızlığı, hırsızlığı satın alabileceğimizi zannediyoruz” - “Atatürk ‘Gökten indiği sanılan dogmalar’ sözünü ne için söyledi” - “Ne oldu da cani APO için 40 yıldır yapılamayan yürüyüş bu sene yapıldı” - “Türk olmak suç oldu!” - “Neye el attılarsa bozdular, sıra kardeşliğe geldi” - BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş Sivas’ta konuştu Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş partisince Sivas’ta düzenlenen ‘Geleceğimizi Savunmak’ programına katıldı. Programda konuşan BTP lideri, “‘Allah belasını versin bu kumar illetinin’ denir ya, haksız bir söz mü? Allah evlerden uzak etsin. Ondan sonra bir çeteleşme belası almış başını gitmiş. Bunları yaşıyoruz; uyuşturucu madde bağımlılığı… Biz 30 ilde yüzlerce, binlerce gencimize ve ailesine bu belaların nasıl bir bela olduğunu anlattık ve 81 ilin tamamında bunu yapacağız” dedi. BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş konuşmasında şu ifadeleri kullandı; “Türk gençliğini çürütmeye, Türk milletini yok etmeye çalışıyorlar” Türkiye’de sistematik bir şekilde sürdürülebilir yöntemlerle gayrimeşru yollara devam ediyorlar. Milyarlarca dolar servet ediniyorlar ve gayrimeşruyu bırakmıyorlar. Ne ola ki bunun sebebi? Bunun sebebi Türk gençliğini çürütmek, bunun sebebi Türk milletini yok etmek için bir çalışmadır. Biz bununla mücadele ediyoruz, biz bunu durdurmaya çalışıyoruz. Biz bunu bitirmeye çalışıyoruz ve göreceksiniz hiç demeyin ki azız. Bak vallahi billahi bizim gayretimiz başka bir yere görünsün diye. O, gayreti görür. Allah öyle bir şey halk eder ki bütün her şey tersine döner. Bu gayretin neticesinde evlatlarımızı, çoluğumuzu, çocuğumuzu Allah muhafaza eder. Biz bu gayreti bu yüzden sonuna kadar sürdüreceğiz. “Atatürk meşruiyeti Türk milletinde, İstanbul hükümeti İngilizlerde aradı” Samsun'a çıktığı andan Meclis’in açılışını yapıp ilan ettiği ana kadar Atatürk meşruiyet arıyor. Peki Atatürk bu meşruiyeti kimden almaya çalışıyor? Türk milletinden. Siz eğer bir mücadele yapacaksanız kimin meşruiyetine ihtiyacınız varmış? Milletin meşruiyetine! Nereden biliyoruz? Atatürk'ten biliyoruz. Biz biliyoruz ki tarih tekerrürlerden ibarettir. Aynı dönemlerde İstanbul hükümeti meşruiyetini elde etmek istiyordu. Ankara'ya karşı, Sivas'a karşı, Erzurum'a karşı, Kuvay-i Milliye'ye karşı meşruiyet elde etmek istiyordu. O meşruiyeti İngiliz’den almak istiyordu. Şimdi kim Atatürk, kim İstanbul hükümeti hepiniz görüyorsunuz. Atatürk ‘Gökten indiği sanılan dogmalar’ sözünü ne için söyledi Gökten indiği sanılan dogmalar diyorlar ya, hani Atatürk’ün Allah'la derdi varmış gibi… Atatürk'ün Allah'la derdi olur mu? Hasta mısın sen? Atatürk'ün derdi ilahlaştırılanlarla! Atatürk'ün derdi onlarla. Çünkü millete bir ferman geliyor, nereden geldi? Gökten geldi. Neden? Çünkü sen tebaasın! Bunu da bir dipnot olarak, tarihe not bir daha bırakalım. “Dinle birlikte bizi çürütüyorlar” Dinle birlikte bizi çürütüyorlar. Ben bunu inançlı bir insan olarak söylüyorum. Tekrar altını çiziyorum. Normalde Türkiye'deki en büyük sıkıntılardan biri de şudur; ben inançlı mıyım? Bu da inançlı. O zaman bu her türlü kötülüğü yapsın! Çünkü ikimiz de inançlıyız yani inanç ve dilimizden çıkan belli imani sözcüklerin karşılığında ahlaksızlığı satın alabileceğimizi, hırsızlığı satın alabileceğimizi, yolsuzluğu satın alabileceğimizi, edepsizliği satın alabileceğimizi zannediyoruz. Niye? Çünkü biz muhafazakarız, biz mütedeyyiniz, biz inançlıyız! Eğer böyleysek biz her şeyi yapabiliriz gibi bir zihniyet, bir düşünce. Hatta bizim etrafımızda öyle insanlar varsa, inançlılarsa onlar da yapabilir. Hırsız ama benim hırsızım, yolsuz ama benim yolsuzum! Mantık bu. Böyle bir felaket olabilir mi? Sen insanlığını yitiriyorsun kardeşim. İnsan olmadan İslam olamazsın istediğin kadar uğraş. Sen İslam olacaksan da önce insan olacaksın. “23 yıldır belki de 23 tane sistem değiştiler ama hala doğruyu bulamadılar” Şimdi genci ne yapıyor? Affedersiniz elinde top gibi oynuyor. Çocuklarla top gibi oynuyor. Biz şunu konuşuyoruz; 6,5 milyon ne eğitimde ne işte genç var. Bu tehlike, doğru ya eğitimdeki tehlikede değil mi? Düzgün eğitim mi alıyor? Şimdi neymiş? 12 yıllık zorunlu eğitimi kısaltacakmışız. Niye? İşte boşa geçen zaman. Ya babacığım boşa geçen zaman arıyorsan 12'sini de kaldır çünkü eğitim vermiyorsun. Bu ülkede zorunlu eğitim kaç yıldı? Ben okurken 8’di. Bizden önce 5'ti, 5'i 8 yaptın, 8'i 12 yaptınız. Şimdi diyorsunuz ki 12 uzun. Bunu kısaltalım. Siz niye sürekli bizim eğitim sistemimizle oynuyorsunuz? Bakın Türkiye'de eğitim sistemi doğruyu bulmamak üzerine kurulu bir sistemdir. 23 yıldır belki de 23 tane sistem değiştiler ama hala doğruyu bulamadılar. Bakın doğruyu arayan 23 senede bulurdu. Siz doğruyu aramadığınızdan bulamıyorsunuz. Sizin maksadınız farklı. İnsanımızı eğitmek isteyen ve eğitim yoluyla bu sorunların çözülebileceğini düşünen Türkiye'de bir tane siyasi parti var. O da Bağımsız Türkiye Partisi. “Ne oldu da cani Apo için 40 yıldır yapılamayan yürüyüş bu sene yapıldı” Türkiye'de sorun yozlaşma, çeteler, kumar, uyuşturucu, emekli maaşları, asgari ücret, geçim. Sorun ama neymiş sorun… İşte açılım yapacağız, uzun bir isimle bir komisyon kuruldu ve bir şeyler oluyor. Bebek katili, terörist elebaşı, cani Apo için Diyarbakır'da yürüyüş yapılıyor. Şimdi çok basit bir soru soracağım. Ekim 2025'te yürüyüş yapıldı. APO için. Ekim 2024'te yapıldı mı? Ekim 2023'te yapıldı mı? Ekim 2022'de yapıldı mı? Ekim 2021'de yapıldı mı? 40 senedir terör belası var hiç yapılabildi mi? Yapılamadı. Şimdi ne oldu da yürüyüş yapabildiler? Bir senede bu ülkede ne değişti? Bu soru bu süreci başlatanların sırtında kambur olarak yeter. “Türk olmak suç oldu” Bir süreç başladı Türk olmak suç oldu. Türküm dediğin zaman ayrıştırıyorsun, Allah Allah! Şimdi bir de Meclis’in hesabından Kürtçe paylaşım yapıldı. Ona tepki gösterenlere de ‘Siz hemen kavga istiyorsunuz’ diye tepki gösteriyorlar. Kardeşim bizim derdimiz lisanla değil, bizim derdimiz insanla da değil. Bizim derdimiz o insanların zihniyetiyle, o insanların kurmak istediği nizamla. Bizim lisanla bir derdimiz yok. Bir nizam kurmak istiyorlar. “Neye el attılarsa bozdular, sıra kardeşliğe geldi” Türkiye bin yıldan fazla zamandan beri bir sürü farklı etnik grubun bir arada yaşadığı bir coğrafya. Bunları uğraştılar, uğraştılar kavga ettiremediler ama illa kavga ettirecekler. Şimdi bir de hükümete şöyle bir endişeyle yaklaşıyoruz; neye elini atsalar darmadağın oluyor. Bir dönem araba fiyatlarını durduracağım diye bir şeyler yaptılar araba fiyatları fırladı güya araba fiyatlarını baskılayacaklardı. Sonra çıktılar ‘Bu kira işi sıkıntılı yüzde 25 sınırı koyalım’ dediler milleti birbirine düşürdüler. O dönem hatırlayın ev sahibi kiracısını vurdu, kiracı ev sahibini vurdu haberleri görüyorduk. Şimdi öyle bir hükümetimiz var ki evlere şenlik. Nereye elini atsa onu bozmayı beceriyor. Şimdi de nereye eline attı? Türkiye'nin kardeşliğine eline attı. Türkiye’de geçen sene emekli yılıydı, emeklimiz burada. Bu sene aile yılı, aileler de burada. Hanginizin çocuğu evlenebiliyor? Durum ortada. Şimdi bir de kardeşliğe el attı! “Prof. Dr. Haydar Baş’ın 12 yıl önce söylediği madenleri Sayın Cumhurbaşkanı şimdi anlatıyor” Bütün sorunların temeline iniyorsunuz. Bakıyorsunuz ne eksik? Para eksik. Para yok! Ülke olarak paramız var aslında. İmkanlarımız inanamayacağınız kadar fazla. Babam yıllarca anlattı. Ben , ‘Bu ülkenin madenleriyle kıyamete kadar zenginlikte yüzdürürüm bu milleti! dedi. Millet inanmadı. Eskişehir'de 12 sene, ‘Eskişehir'deki madenle en az 20 yıl bütün ülkeyi bakarım’ diyor. Aradan 12 yıl geçti. Eskişehir'de nadir toprak elementlerini Sayın Cumhurbaşkanı anlatıyor şimdi. Bu zenginlikte size para düşmüyor. Size ne düşüyor? Vergi, vergi. Bir de öyle bir vergi düzeni ki; pul vergisi var. Puldan vergi alıyorlar. Dünya olmuş dijital biz hala pula vergi ödüyoruz. Bunlar yakında kul vergisi alacaklar. Bir de bu boşanmaları düşürmek için şöyle bir yöntem geliştirilebilir; dul vergisi.”

'Atatürk gibi gençler yetiştirmeliyiz, bizim kahramanımız Atatürk'tür' Haber

'Atatürk gibi gençler yetiştirmeliyiz, bizim kahramanımız Atatürk'tür'

'Atatürk gibi gençler yetiştirmeliyiz, bizim kahramanımız Atatürk'tür' BTP Genel Başkan Yardımcısı Seçil Mumcuoğlu: Biz Atatürk gibi çocuklar yetiştirebilir ve süper kahramanımızı çocuklarımıza güzel tanıtabilirsek zaten o çocuklar o hallere düşmezler. Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) Türk gençliğini hedef alan uyuşturucu, sanal bahis, çeteler ve ahlaki yozlaşmaya karşı başlattığı 'Geleceğimizi Savunmak' başlıklı programlar serisi devam ediyor. BTP Aydın İl Başkanlığı tarafından da “Geleceğimizi Savunmak” programı düzenlendi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programda dikkat çekici konuşmalar yapıldı. Türkiye Ziraatçiler Derneği Aydın Şube Başkanı Erdem Tusu “Bu programları kırsalda, köylerde de yapılmalı.” derken konuşmacılardan avukat Ali Haydar Mumcuoğlu, bugüne kadar aldığı ceza mahkemesi davalarında müvekkillerin onda dokuzunun bağımlı gençler olduğunun altını çizdi. Programda Yeşilay sunum yapan psikolog Taylan Akbaba ise Yeşilay’ın konuyla ilgili çalışmalarını anlattı ve böyle bir sorun yaşayanlara iletişim kurabilecekleri adresler ile ilgili bilgilendirme yaptı. "Türk milletinin süper kahramanı Atatürk'tür" Programın kapanış konuşmasını ise BTP Genel Başkan Yardımcısı Seçil Mumcuoğlu yaptı. Mumcuoğlu şunları söyledi; “Genel Başkanımız gençliğe kurulan tuzakların bu milletin geleceğine kurulmuş tuzaklar olduğunu bildiği için milletimizi bilinçlendirmek üzere 'Geleceği Savunmak' programlarını başlattı. Beş buçuk milyon gencimiz ne okuyor, ne çalışıyor? Bu yıl bir milyon gencimiz üniversite sınavına girmedi. Yüksek Öğretim Kurumu verilerine göre son on yılda 19 milyon gencimiz yerleştiği üniversiteyi bıraktı. Biz gençlerimizin geleceğe güvenle bakmasını, ülkesinden, vatanından, ailesinden başka hiçbir şeye kendini bağımlı hissetmeden sağlıklı nesiller olarak büyümelerini istiyoruz. O zaman işte Atatürk'ün 'Ey Türk gençliği' diye emanetini teslim ettiği gençleri oluşturabiliriz. Prof. Dr. Haydar Baş, 'Atatürk gibi gençler yetiştirmeliyiz' derdi. Genel başkanımız Hüseyin Baş da, 'Çocuklarımız için süper kahramana ihtiyacımız yok. Çocuklarımızın rol modeli, örnek insan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür' diyor. Biz Atatürk gibi çocuklar yetiştirebilir ve süper kahramanımızı çocuklarımıza güzel tanıtabilirsek zaten o çocuklar o hallere düşmezler. Çünkü O 1918'de işgal gemileri boğazdan geçerken 'Üzülme çocuk geldikleri gibi giderler' dedi. Atatürk 1919'da Samsun'a ayak bastığı zaman yanında hiç kimse yoktu. Onları ikna etti. Çünkü O'nun defterinde umutsuzluk diye bir şey yoktu. 1920 Mayısında idam fermanını çıkarttı padişah. Neden çıkarttı ilan fermanını? Mustafa Kemal İngilizlere bilgi sattığı için, Fransızlara ajanlık yaptığı için ya da Yunan ajanı olduğu için idam fermanı çıkmadı. O dönemin hükümeti Mustafa Kemal Yunan'a, İngilizce, Fransız'a yani işgal kuvvetlerine karşı durduğu için, onlara teslim olmadığı ve milletini teslim etmediği için onunla ilgili idam fermanını çıkarttı. Yunanistan ordusu İngilizlerin bütün teçhizatıyla donatılmıştı. Yunan ordusu da onu korkutmadı. Ne olursa olsun o kendini bu vatana, bu topraklara ait hissetti ve milleti için bugünkü geleceği hazırladı. Prof. Dr. Haydar Baş bey de O'nu bize tanıtarak bizim Atatürk gibi gençler olmamızı sağladı. Biz de şimdi Hüseyin Baş beyle birlikte bağımlılıklardan, çetelerden, olabilecek bütün tehlikelerden onları kurtaralım. Atatürk bizim panzehirimizdir"

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.